22 Mayıs 2015 Cuma
bayan çantası fiyatları ile tarih bilgisi258
bayan çantası fiyatları ile tarih bilgisi258 bugün bayan çantası fiyatları diyorki Han'da yaşanan bu surc^ (')smanlı ve İslâm dünyasını d, temez etkileyecekti. XIX. asırda amav', Batı da oldıı^ p[>i ^ c^tım anlayışıyla modernist seçkinler ve modcrnlij^ ^yuih ^ y^cak kitleler yetişrirmekti. Bir taraftan mühendislik, huk^ basın gibi “yönetim için bılgi*yi sağlayan temel alanlard* devletin ihtiyaç duyduğu seçkinleri yetiştirecek formci, time, diğer taraftan modern dünyada ayakta kalmak ıçm siyasî ve iktisadi katılım için halkın bilinçlenmesini ™ formel (okullar) ve enfoımel (basın-yayın ve vaaz) eğitime ılı^j vardı. Artık eğitimin hedefi, “ahlaken kaliteli bireylerden istikrarlı bir topluluk” yerine “yeni bir politik bağlılık bilınurui^. zanacak bireylerden oluşan yeni bir toplum” yaratmaktı,
XIX. asra damgasını vuran pozitivizmin öngördüğü toplumıal^^ hendislikteki rolü açısından eğitim, böylccc gerek Batı’da, Ortadoğu’da, özellikle seyahat veya tahsil yoluyla Batı’yı yakm(jj| tanıyan Müslüman aydınlar tarafından modernleşme sürccırum^^ dinamiği olarak görülür hale geldi (Szyliovvicz 1973). Bu vuzdı^ dir ki özellikle Abduh gibi Mısırlı aydınlarda bu konuda oiıbeiıı daha zengin bir entelektüel malzeme bulmak mümkündü.
Sultan Abdülhamid, Osmanh Devleti’nde teknik, genel w et-formel eğitim alanlarında büydik bir atılım yapmıştı. Bu arkasında elbette dönemin önde gelen aydınlannın eğitimin hm önemi hakkında Sultana rehberliği vardı. Örneğin Avnıpaiı m demleşmenin dinamikleri hakkında ilk kez Osmanlı kamuom bilgilendiren Tanzimat’ın ideologu Sadık Rifat Paşa, kamuoyunr olduğu gibi eğitimin modernleşmedeki rolünü de vurgulayan qki isim oldu. Paşa, Avrupa’da kalkınma dinamiklerinden bahsederb “maârife önem verilir, dilini okuyamayan bir tebaanın varlı^ub» söz etmek mümkün değildir” der (Ortaylı 1987; 76).
A\tii zamanda elit zihniyetince eğitimin dozu, amacına ^ ayarlanmalıdır, Paşa’ya göre. Osmanlı Dcvlcti’ndc eskiden olb ğundan çok daha geniş bir vatandaş kitlesine yönelik örgün
rtm iiftrmınm fıydüina dıkJuf çekm Krfsf Paşa, dt/(er taraftan bunun d^mı ayırtanmadıf^ı takdirde yvıi a^İMİece|^ okımtua tıvaai tonu^lara da dikkat çekmekten gen durmax. O, *umum Kalka ... krmKIrrıne faydaaı dokunmayan, onlan ıtaaMiziık ve ierkeflige *evk edebilecek bazı tefemiatlı bilgiler" vermeyi hedefinen bir eğitim tmemıne karcıdır (Mardin 19% 211). Sultan Abdulhamıd'ın ıan»urculu^nde bu tur hır mülahazanın da rol o\’namif olduğu düşünülebilir
Sultan Abdıılhamıd’in eğitim hamlesinin arkasında asıl bilge bir devlet adamı, Sadrazam Sair Paşa bulunuyordu 1879’da muhafa-fakâr eğiliminden dolayı Sadarete getirilmişse de Paşa, 1885’c kadar görevde kaldıf^ı altı yıl içinde Mıdhat Paşa nın bazı reformist gonışlennı benimser hale gelmişti.^ Meclis-ı Mebusân’da geçen görüşmelerde imparatorluğun eğitim reformuna olan acil ihtiyacın vurgulanması, Osmanlı-Rus Harbi nin de gösterdi^ gibi bu reforma ginşiimrdigi takdirde İmparatorluğu bekleyen kötü akıbetin teşhisi ve Berlin Kongresi’nde Osmanlı eğitim kurumlannın da rartışma gündemine gelmesi, onu, c^tim konusunu öncelikle ele almava sevk etmişti. Sait Paşa, Sultan a sunduğu 1878, 1879, 1881, 1886 ve 1892 tarihli beş laviha ile eğitim reformuna olan ihtiyacı \r yapılması gerekenleri anlatmıştır. 1879 tarihli, tafsilatlı ikinci layihasında İmparatorluğun çöküşünü maârifin inhitatına bağlayan Paşa, her şevden önce genel eğitime önem verilmesi gerektiğini belirtir. Ona göre adalet, savunma ve maliye alanlannda başarı gösterecek nitelikli kadrolar ancak eğitimle yetiştirilebilir. Medeni bir cemiyete lavık surette y'aşamak, harta Hıristiyan tebaayı idare edebilmek için eğitim şarttır. Sözün kısası, Sait Paşa’ya göre eğitim hâkimiyeti sağlar, cehalet ise mahkûmiyete sebep olur (Karal 1988; 385).
Herhalde Sultan a, eğitimin çağdaş dünyada kazaruiığı önemin bundan daha çarpıcı bir anlatımı olamazdı. Sait Paşa, bu fıkırlennı geliştirmede muhtemelen devrinin önde gelen avdım Namık Kemal’den önemli ölçüde ilham alrmştı. Kemal, eğitimin önemi hak-
* Genç 1 ürk liderlerinden Mizancı Murad, 1895’te yurt dışında çıkardığı ilk risalelerinden birinde, Genç Turklerin Sultan Abdülhamid döneminde onun inisiyatifiyle açılan kunımlardan yetişmiş olmasından dolayı Sait Paşa'nın “Genç Türklerin pîri" sayılması gerektiğini belirtir (Mardin 1983a: 69).
kındai diğer İslâm âlimleriyle hemfikirdir. Batılı kaynaklar aç,^ dan Abduh, Spcnccr'in JEj^i/tm'ini^ Yeni Osmanlılar ise Ziya Planın tercüme ettiği Rousseau’nun i^mr/e’inden ilham alırlar (Mard^ 1996: 381). Namık Kemal (2005; 110-113)’in atıf yaptığı Ebuz*,, ya Tevfık’e göre her çeşit felaketin kaynağı eğitimsizliktir* mal’c göre, “Maârif-i umûmiyenin fevâidinden bahsetmek güncfu) vasfında kaside söylemek gibidir (...) maârif hususu, sahihan âlemde mevcut olan mesâil-i siyasetin cümlesinden mühimdir."
Ona göre maddî ve manevi, ferdî ve İçtimaî her türlü gelişmenin temelinde yatan ana dinamik, eğitim ve çalışmadır. “TerakkT başlıklı vazjsında Londra’da tccessüm eden modern Batılı medeni' yetin olumlu karakteristik yönlerini hayranlıkla tas\ir eden Kemal (200S: 219, 519)’in esas amacı, Osmanhlann bundan ibret almasını sağlamaktır. Ona göre birkaç sene içinde İstanbul’u Londra veya Rumeli’yi Fransa haline getirmek mümkün değildir. Ancak Avrupa terakki dinamiklerini keşfederek bu seviyeye toplam iki asır içinde geldiği için bizim de o yolu izleyerek kısa sürede amaca ulaşmamız mümkündür. Kalkınma, kapsamlı bir proje olarak alındığı takdirde Osmanh’nın da hiç olmazsa iki asır içinde en medeni ilkelerin seviyesine çıkacağından şüphe yoktur. Bu amaca ulaşmak se birçok engelin giderilmesine, birçok halin değiştirilmesine, bir-ok sebebin hazırlanmasına bağlı olmakla birlikte eğitim ve emek-îki kusurun giderilmesine bir çare bulmak her işten önce gelir. İra servet ve mamuriyetine gıpta ve özlemle baktığımız Avrupa’da neden ipliğe medeniyetin tüm ürünlerinin en büyük tezgâhı okul en birinci üstadı marifettir.
“Sanat ve Ticaretimiz” başlıklı bir yazısında ise Kemal (2005: }), gene medeniyet-terakkî âlemine ayak uydurma, kalkınma \ gerekli tedbirler hakkında, “gerek ticaret ve gerek sanatın üsta-nektep, araçları mektep, sermayesi gene mekteptir” der. “Ser* eğitim” arasındaki nedensellik ilişkisini tersinden kuran bazıla-eğitim dâhil her türlü gelişme, servetle sağlanır. Bizde ise o Bundan dolayı arzu edilen gelişmeyi sağlayamamakta mazu-diyerek kendilerini avuturlar. Hâlbuki Kemal (2(X)5: 48,bayan çantası fiyatları sundu
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder