9 Şubat 2015 Pazartesi

tablet ekran tamiri,nden islam bilgisi6

 tablet ekran tamiri


tablet ekran tamiri,nden islam bilgisi6 bugün tablet ekran tamiri sizler icin güzel yazılarını sunmaya devam ederken tablet ekran tamiri diyorki İnsanların, Âdem aleyhisselâmdan beri günâh ile doğup, bu günâhın esâreti altında olduğu hıristiyanların sonradan uydurdukları bir sözdür. İncillerde böyle bir ibâre yokdur. Bu işin halli için kafa yormak abesdir.
İslâmiyyet, insanların zâhirlerine [amel ve ibâdetlerine] yol gösterdiği gibi, kalblerinin ve rûhlarının temizlenmesi yolunu da göstermişdir. Şu’arâ sûresinin seksensekizinci ve seksendoku-zuncu âyetlerinde meâlen: (Kıyamet gününde, ne mal, ne evlâd faide vermez. Ancak [kötülüklerden temizlenmiş] kalb-i selim ile Allahü teâlâya gelen müstesnadır [Ancak o kurtulur]) buyurul-muşdur. Bu âyet-i kerîme ve kalb temizliğini, iyilik yapmağı ve güzel ahlâkı öven ve teşvîk eden, yüzlerce hadîs-i şerîf ve Muhammed aleyhisselâmın hâlleri ve fi’lleri ve düşmanlarına bile yapdı-ğı iyilikler meydândadır. Bunlar bilinince, bu kitâbı yazan papazın yalanı ve cehâleti hemen anlaşılır. îsâ aleyhisselâmın, semâ-vî babasının arzûsunu yerine getirmek için, cânını fedâ etmediği de, yine İncîllerin beyânları ile yukarıda anlatılmışdı. Ya’nî, çarmıha gerilmeden önce, canı sıkılarak yere kapandığı ve (Ey Baba, bu kâse benden geçsin) dediği İncîllerde yazılıdır. [Markosun ondördüncü bâbında ve Lukanm yirmiikinci bâbında bu hâdisenin teferruâtı vardır. Lukanm yirmiikinci bâbının kırkdördüncü âyetinde, (îsâ şiddetli ızdırabda olarak, ziyâde harâret ile düâ et-di. Teri toprağın üzerine düşen büyük kan damlaları gibi idi) demekdedir. Bunların hepsi hıristiyanların i’tikâdlarma göredir. İslâm i’tikâdına göre, îsâ aleyhisselâm ne çarmıha gerildi, ne de öldürüldü. Çarmıha gerilen, onu ele veren münâfık (Esharyûtî Ye-hûdâ) idi. Yehûdîler, onu Isa aleyhisselâm zan ederek, çarmıha gerdiler. Allahü teâlâ, îsâ aleyhisselâmı üçüncü kat semâya yük-seltdi. Bugünkü İncîllerde bile müjdelenen ve hıristiyanların (paraklit) dedikleri, türkçeye terceme ederken (tesellîci) diye ter-ceme etdikleri, yegâne tesellîci olan Muhammed aleyhisselâma

ümmet olmak için, çok düâ etdi. Allahü teâlâ kıyâmete yakın Onu tekrâr yeryüzüne indirecekdir. O zemân, îsâ aleyhisselâm Muhammed aleyhisselâmın şerî’ati üzere hareket edecek. Onun halâl dediklerine halâl diyecek, harâm dediklerine harâm diyecekdir. Paraklit, Ahmed demekdir. Ahmed ise, Muhammed aleyhisselâ-mın ismlerinden birisidir. îsâ aleyhisselâm, ulül-azm Peygamberlerdendir. Hâşâ, Allahın oğlu değildir. Allahdan Allah, nûr-dan nûr değildir. îsâ aleyhisselâm, inşân idi. Ona tapılamaz.] Peygamberimiz “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” için, (Başkalarının kendisine fedâ olmasına râzı olan) ifâdesi ile, bu iftirâ-cı papaz, hicretde Peygamberimizin “sallallahü teâlâ aleyhi ve sel-lem” Alîye “radıyallahü anh”, kendi yatağına yatmasını emr et-diğini kasd etmekdedir. Böyle olduğunu bir aşağıdaki sahîfede kendisi açıklıyarak, bununla gûyâ, Isâ aleyhisselâmın, hâtem-ül-enbiyâ, ya’nî Peygamberlerin sonuncusu, Muhammed aleyhis-selâmın üzerine, üstünlük ve fazîletini göstermek istemişdir. Ha-kîkatde ise, kendi maksadının aleyhine bir delîljgetirmişdir. Çün-ki, aynı risâlenin yirmidokuzuncu sahîfesinde, (Isâ mesîh, benîîs-râîl arasında ortaya çıkmış ve onları kendisini kabûle hâzır bul-muşdu) demekdedir. Dahâ sonra, yüzonikinci sahîfesinden yüzo-nüçüncü sahîfeye kadar, arab kavminin putperest olup, yeni bir dîni kabûle hâzır olmadıklarını isbâta çalışmakdadır.

îsâ aleyhisselâma, bir rivâyete göre yirmi erkek ile, sar’adan kurtulmuş birkaç kadından başka, kimse îmân etmedi. Hıristiyan-lann zan etdikleri gibi. Ona îmân edenler. Onun ülûhiyyetini, ilah-lığını tasdîk etmiş iken, îsâ aleyhisselâm onları kâmil bir îmân ve tevekküle teşvîk için (zerre kadar îmânınız olsa, dağı yerinden kaldırırsınız) diye te’minât verdiği ve çarmıha gerilmeden birkaç gün önce, (Sizin içinizden biriniz benim için cânını fedâ ederse, ebedî hayâta mazhar olur) diye müjdelediği hâlde. Ona îmân edenlerden hiç birisi, bu emre itâat etmediler. Bilhâssa, hıristiyanlar-ca Peygamber makâmma sâhib olan [ve kendilerine (resûller) denilen] havârîlerden olan Yehûdâ, cânını fedâ etmek şöyle dursun, yehûdîlerden otuz gümüş rüşvet alarak, îsâ aleyhisselâmın bulunduğu yeri onlara haber verdi. Resûl, Peygamber rütbesinde olan diğer şâkirdler, îsâ aleyhisselâm yakalanınca, etrâfından dağılıp kaçdılar. [Matta bâb yirmialtı, âyet ellialtı.] Hepsinin en yüksekleri olan Petrus, Mesîhe karşı, (Bana seninle berâber ölmek lâzım gelse de, seni hiç inkâr etmem), [Matta bâb yirmialtı, âyet otuzbeş] diye yemîn etmiş idi. O karışıklıklar arasında, îsâ aley-hisselâmı götürürlerken, uzakdan onun ardınca gitdi. [Mattâ bâb yirmialtı, âyet ellisekiz.] Dahâ sonra, horoz ötünce, üç def’a ay-


büyük delîllerden biridir. Bu papaz, kendi sözü ile, kendisini tekzîb etmekdedir.] Buradaki diğer bir ince hikmet de şudur: (İslâm dîni, sâdece zâhirîmenfe ’atler ve kuvvet zoru ile yayıldı) diyenlere karşı, havârîler ile Eshâb-ı kiramın ahvâli mukayese edilirse, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” ibretli bir şeklde, i'tirâzcıları ve hasmlarım utandırmak için, mu’cize olarak Eshâ-bından birini, o şeklde vazifelendirmiş olduğu hâtıra gelebilir. [Çünki Alî“radıyallahü anh” hiç çekinmeden Resûlullahın yatağına yatmış, Petrus ve diğer havârîler ise, îsâ aleyhisselâmı terk edip, kaçmışlardır.]

Protestan papazlar, islâmiyyete i’tirâz ederek, (İncil, kendisine inananları, îsâ Mesîhin asrında, yehûdîlerin yapdıkları ibâdetlerden muâf tutmuşdur. İbâdeti, akla uygun ve makbûi bir şeklde müzminlere göstermiş ve beyân etmişdir. Hâlbuki, Kur'ân-ı kerîm, tekrâr kemâlden uzaklaşmışdır. Çünki, yehûdîliğin, ruhâniy-yet bulunmıyan maddî ve zâhirî olan âdet ve ibâdetlerini emr etmişdir) demekdedirler.

CEVAB: Bunlara sorarız ki, îsâ aleyhisselâmın Matta İncilinin beşinci bâbının onyedinci âyetinde, (Ben şerî’ati yıkmağa gelmedim. Ben yıkmağa değil, temâm etmeğe geldim. Çünki, yer ile gök zâil olmadıkça, herşey vâki’ oluncaya kadar, şerî’at-den bir harf veyâ bir nokta bile yok olmıyacakdır) sözünün ma’nâsı nedir? Kendisi, Mûsâ aleyhisselâmın dîni üzere, niçin sünnet olmuşdur? Ömrünün sonuna kadar, Mûsâ aleyhisselâmın şerî’atindeki, belli bayramları temâmen icrâ etmesinin sebebi nedir? Benî İsrâîl ile aralarında geçen münâkaşalarda, onları Mûsâ aleyhisselâmın şerî’atı ile amel etmedikleri için, neden azarlamışdır? Bunlardan anlaşılıyor ki, protestan papazların bu iddiâları, temâmiyle İncîlin ahkâmına ve îsâ aleyhisselâmın yap-dıklarına, mugâyirdir, zıddır. Kur’ân-ı kerîm, kemâlden ve ruhâ-niyyetden aslâ ârî değildir. Bir dînin zâhirî olan ibâdetlerini yap-mıyan, o dînin ruhâniyyetinden istifâde edemez. Bunun tafsilâtı aşağıda beyân olunacakdır.tablet ekran tamiri sizin icin sundu.




tablet ekran tamiri, tablet ekranı tamiri,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder